Akşam yemeği hazır, bu yüzden istediğimiz zaman yiyebiliriz.
- La cena está lista, así que podemos comer cuando queramos.
İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.
- Quiero coger un buen sitio, así que planeo llegar pronto.
Niye bana böyle bakıyorsun?
- ¿Por qué me miras así?
Böyle bağırma.Seni çok iyi duyabiliyorum.
- No grites así. Puedo oírte perfectamente.
Akşam yemeği hazır, bu yüzden istediğimiz zaman yiyebiliriz.
- La cena está lista, así que podemos comer cuando queramos.
Az önce yemek yedim bu yüzden aç değilim.
- Acabo de comer, así que no tengo hambre.
Böylece, tüm parasını kaybetti.
- Así perdió él todo su dinero.
Ben kendimi geliştirmek ve böylece gelecekte daha iyi olanaklara sahip olmak istiyorum.
- Yo quiero superarme y así tener mejores oportunidades en un futuro.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
Children have a tendency to become rebellious.
- Çocukların asi olma gibi bir eğilimleri var.
The army raided the rebel camp.
- Ordu asi kampını bastı.
Seems we've got a rebel in our midst, eh?
- Eh, bizim aramızda bir asimiz var gibi görünüyor.
About thirty insurgents were killed.
- Yaklaşık otuz asi öldürüldü.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
The father had trouble communicating with his wayward son.
- Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.
Why are you so insubordinate to your boss?
- Niçin patronuna karşı çok asisin?