asansörsüz

listen to the pronunciation of asansörsüz
Turkish - English
walkup
low-rise, walkup
without an elevator (of a building)
walk-up
asansör
{i} elevator

Give me a room near the elevator. - Bana asansöre yakın bir oda ver.

I rode the elevator to the third level. - Asansörle üçüncü kata çıktım.

asansör
{i} lift

The lift has an automatic door. - Asansörün otomatik bir kapısı var.

Tom and Maria waited for the lift together. - Tom ve Maria birlikte asansör bekledi.

asansörsüz apartman
walk-up
asansör
{i} cage
asansör
elevator, Brit. lift
asansör
mechanical apparatus for moving people or items from floor to floor within a building
asansör
lift, elevator
asansör
(İnşaat) lift (conveyor)
Turkish - Turkish

Definition of asansörsüz in Turkish Turkish dictionary

asansör
İnsanları, yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren, elektrikle işleyen araç
asansör
İnsanları veya yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren elektrikle işler araç