Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.
- In towns, speed is limited to 50 km/h.
Sınırlı kaynaklarımız var.
- We have limited resources.
Bildiğim kadarıyla, o gelmeyecek.
- As far as I know, he won't come.
Tom, bildiğim kadarıyla ne isterse yapabilir.
- Tom can do whatever he wants as far as I'm concerned.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
- Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Bazı kısıtlamalar var.
- There are some limitations.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Yaşın neden seni sınırlandırması gerektiğini anlamıyorum.
- I don't see why age should limit you.
Varoluşumuzu olabildiğince kabul etmeliyiz.
- We must accept our existence as far as possible.
Anladığım kadarıyla, öylesine bir plan imkansızdır.
- As far as my experience goes, such a plan is impossible.
Biz 6 kilometre kadar yürüdük.
- We walked as far as 6 kilometers.
We put a lot of emphasis into the training of our staff, as far as food knowledge, wine knowledge, he said.