There was a sharp rise in prices last year.
- Geçen yıl fiyatlarda keskin bir artış vardı.
Why did you turn down his request for a pay rise?
- Onun ücret artışı ile ilgili ricasını neden geri çevirdin?
Incremental improvement is fine as long as the increments are large enough to see.
- Artan iyileşme, artış görülecek kadar geniş olduğu sürece iyidir.
This increase in unemployment is a consequence of the recession.
- İşsizlikteki bu artış, durgunluğun bir sonucudur.
It was the increase in population that caused the poverty.
- Yoksulluğun nedeni nüfus artışıydı.
I got a big pay raise.
- Ben büyük bir ücret artışı aldım.
Tom asked his boss for a pay raise.
- Tom patronundan ücret artışı istedi.
The small car boom is ending.
- Küçük araba artışı sona eriyor.
He ordered them to survey population growth.
- Onlara nüfus artışını araştırmalarını emretti.
Population growth has given rise to serious social problems.
- Nüfus artışı, ciddi sosyal sorunlara yol açmıştır.
The Dow Jones average posted a gain of two points today.
- Bugün Dow Jones ortalama iki puanlık artış ilan etti.