Turkish - English
Definition of arsızlık in Turkish English dictionary
- shamelessness
- audacity
- hardiness
- shamelessness, cheekiness, impudence, effrontery, sauce
- hardihood
- (Slang) sauce; importunity
- shamelessness, impudence, insolence
- cheek
- flippancy
- impudence
- boldness, importunity
- cheekiness
- insolence
- immodesty
- effrontery
- pertness
- {i} crust
- brashness
- sassiness
- encroaching vigor
- nerve
- {i} sauce
- {i} front
- assurance
- impudent
- {i} importunity
- familiarity
- arsızlık etmek
- to behave shamelessly
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of arsızlık in Turkish Turkish dictionary
- Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık
- (Osmanlı Dönemi) REZALET
- arsızlık etmek
- Utanmadan, sıkılmadan, yüzsüzce davranmak; açgözlü davranmak
Related Terms
arsızlık
Hyphenation
ar·sız·lıkPronunciation
Resimler
History
Favorites