armut

listen to the pronunciation of armut
Turkish - English
{i} pear

There are some pears in the box. - Kutuda birkaç armut var.

I got the pears for nothing. - Ben armutları boşuna aldım.

(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gülgiller,verdiye) pear
type of fruit; (Slang) sucker
pear; sucker, pushover, sap
slang fool, imbecile, blockhead
gullible person
dupe
sucker
jargonelle
armut ağacı
(Botanik, Bitkibilim) pyrus communis
Armut ağacın dibine düşer
(Atasözü) What is bred in the bone will never came out of the flesh
armut kurusu
dried pear
armut ağacı
pear tree
armut biçimli
pear shaped
armut kerestesi
pearwood
armut piş, ağzıma düş
(Konuşma Dili) He expects things to fall into his lap without doing anything about it himself
armut şarabı
Perry
armut şeklinde
pear shaped
armutlar
pears
boyunu armut sapına dönmüş
(Konuşma Dili) He has grown very thin
pişmiş armut gibi eline düşmek
(for something good) to fall into one's lap, come one's way without one's lifting a finger
Turkish - Turkish
Gülgillerden, çiçekleri beyaz, yurdumuzun her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
Fazla bön
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Bu ağacın rengi sarıdan yeşile kadar değişebilen tatlı, sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
(Osmanlı Dönemi) İCCAS
armut dibine düşer
(Atasözü) İki kişinin huy ve davranışlarındaki benzerliği ifade eden atasözü
armut kabağı
Ürünü, armut biçiminde olan bir süs kabağı
armut kurusu
Daha sonraki mevsimlerde yenmek üzere kurutulmuş armut
armut top
Boksörün çalışmalarında kullandığı içi havalı, dışı deri, armut biçiminde top
armut
Favorites