armed the freedom fighters in afghanistan

listen to the pronunciation of armed the freedom fighters in afghanistan
English - Turkish

Definition of armed the freedom fighters in afghanistan in English Turkish dictionary

arm
{i} kol

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor. - The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.

arm
{i} otorite
arm
{i} koy

Tom yakın yatmıştı, kolunu Mary'nin etrafına koymuştu. - Tom snuggled in close, putting his arm around Mary.

O, kolunu onun beline koydu. - He put his arm around her waist.

arm
koltuk kolu
arm
askerlik
arm
askerlik hizmeti
arm
silahlandırmak

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
şube kol
arm
(fiil) silâhlanmak, silâhlandırmak; zırh giydirmek, donatmak, sağlamak; elini uzatmak, destek olmak; sarılmak
arm
savaşa hazırlamak
arm
{i} cephane

Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı. - The army surrendered its arsenal to the enemy.

arm
{i} dal

Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı. - The baby was sound asleep in her mother's arms.

arm
{i} silâh

Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu. - Tom did time for armed robbery.

Askerlerin bol miktarda silahları vardı. - The troops had plenty of arms.

arm
silahlandırma

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
donatım teçhizat
arm
(İnşaat) kol, arm
arm
{f} silahlandırmak; silahlanmak
arm
teçhiz etmek
English - English
arm
armed the freedom fighters in afghanistan

    Hyphenation

    armed the Free·dom fighters in Af·gha·ni·stan

    Turkish pronunciation

    ärmd dhi fridım faytırz în äfgänıstän

    Pronunciation

    /ˈärmd ᴛʜē ˈfrēdəm ˈfītərz ən afˈganəˌstan/ /ˈɑːrmd ðiː ˈfriːdəm ˈfaɪtɜrz ɪn æfˈɡænəˌstæn/
Favorites