Turkish - English
Definition of ari̇stokrat in Turkish English dictionary
- aristokrat
- aristocrat
Layla was the daughter of an English aristocrat.
-Leyla bir İngiliz aristokratın kızıydı.
Mary is an aristocrat and a proper lady.
-Mary aristokrat ve terbiyeli bir bayan.
- aristokrat
- aristocrat; aristocratic
- aristokrat
- noble blood; silk stocking
- aristokrat
- noble
- aristokrat
- aristocratic
Layla grew up in the aristocratic world.
-Leyla aristokrat dünyada büyüdü.
His aristocratic manners amaze me.
-Onun aristokrat tavırları beni şaşırtıyor.
- aristokrat
- patrician
- aristokrat
- blue blooded
- aristokrat
- tony
- aristokratlar
- aristocrats
Aristocrats lived to the east and west of the imperial palace.
-Aristokratlar imparatorluk sarayının doğusunda ve batısında yaşadı.
Millions have died as a result of private quarrels between aristocrats.
-Aristokratlar arasındaki özel kavgalar sonucu milyonlar öldü.
- aristokrat
- noble blood
- aristokrat
- silk stocking
- venedikli aristokrat
- magnifico
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ari̇stokrat in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Sınıf farkı güden toplumlarda soylu sayılan kimse
- (Osmanlı Dönemi) yun. Sınıf farkını kabul eden ülkelerde asil sayılan kimse. Asilzâde sınıfından olan
- ARiSTOKRAT
- Aristokrasi yanlısı
- ARiSTOKRAT
- Soylu: "Herifin kendisi bir aristokrat, karısı bir Amerikalı milyonerin ve hem de büyük bir firma sahibinin kızı."- H. E. Adıvar
- aristokrat
- Soylu
Related Terms
ari̇stokrat
Hyphenation
a·ri̇s·tok·ratResimler
History
Favorites