are equivalent phrases

listen to the pronunciation of are equivalent phrases
English - Turkish

Definition of are equivalent phrases in English Turkish dictionary

worth
değer

Müze görülmeye değer. - The museum is worth a visit.

Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun? - Do you think this book is worth reading?

worth
değmek
worth
sahibi
worth
değerli

Bir arkadaş az sayıda hazine kadar çok değerlidir. - Few treasures are worth as much as a friend.

Bunun ne kadar değerli olduğunu düşünüyorsun? - How much do you think this is worth?

worth
kadir
worth
{s} değerinde

Tom'un üç yüz bin dolar değerinde bir hayat sigortası vardı. - Tom had a life insurance policy worth three hundred thousand dollars.

Bir resim, bin sözcük değerindedir. - An image is worth a thousand words.

worth
{i} kıymet, değer: It's of very little worth. Kıymeti pek az. Give me five hundred thousand liras' worth of cheese. Bana beş yüz bin liralık
worth
{i} değerli şey
worth
{s} layık

Bu kitap övgüye layık. - This book is worthy of praise.

Layık olduğunu düşündüğümüz kimseyi seçeceğiz. - We will elect whoever we believe is worthy.

worth
(sıfat) değer, layık, bedel, değerinde
worth
(isim) değer, bedel, değerli şey
English - English
worth
are equivalent phrases

    Hyphenation

    are e·qui·va·lent phrases

    Turkish pronunciation

    ır îkwîvılınt freyzız

    Pronunciation

    /ər əˈkwəvələnt ˈfrāzəz/ /ɜr ɪˈkwɪvələnt ˈfreɪzəz/
Favorites