Turkish - English
Definition of ardıç in Turkish English dictionary
- cone bearing evergreen shrub or tree whose berries yield an oil which is used in medicine as a stimulant and diuretic
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: servigiller,selvigiller,serviye) juniper
- juniper
- ardıç kozalağı
- juniper cone
- ardıç kuşu
- (Hayvan Bilim, Zooloji) Fieldfare; thrush, song thrush, wood thrush
- ardıç bülbülü
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: karatavukgiller) thrush nightingale
- ardıç katranı
- juniper tar, cade oil
- ardıç rakısı
- gin, Hollands
- ardıç rakısı
- gin cin
- iter ardıç
- (Hayvan Bilim, Zooloji) turdus philomelos
- iter ardıç
- (Hayvan Bilim, Zooloji) song thrush
- kırmızı ardıç
- (Botanik, Bitkibilim,Çevre) red cedar
- kızıl ardıç
- redwing
- fas'ta yetişen bir ardıç türü
- Juniper species growing in Morocco a
- bodur ardıç
- (Botanik, Bitkibilim) dwarf juniper
- gök ardıç
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: karatavukgiller,ardıçkuşugiller) [syn.: gök ardıç, kaya kuşu] blue rock thrush
- kara ardıç
- (Botanik, Bitkibilim) black juniper
- kara ardıç
- (Botanik, Bitkibilim) savin
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ardıç in Turkish Turkish dictionary
- Servigillerden, güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilaç olarak kullanılan bir ağaççık (Juniperus)
- Servigillerden, güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilaç olarak kullanılan bir ağaççık
- ardıç kuşu
- (Hayvan Bilim, Zooloji) Kara tavukgillerden, Avrupa ve Asya ormanlarında yaşayan, sırtı kahverengi, karnı ak, kuyruğu kara bir kuş türü (Turdus pilaris)
- ardıç otu
- Ardıç ağacının küçük bitkisi
- ardıç rakısı
- Cin