They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.
- Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı.
The houses and cars looked tiny from the sky.
- Evler ve arabalar gökyüzünden küçücük görünüyorlardı.
In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
I had my car stolen last night.
- Dün gece arabam çalındı.
Planning the wedding before proposing is putting the cart before the horse.
- Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.
Where are the luggage carts?
- Bagaj arabaları nerede?
Selling motorcars is my business.
- Arabalar satmak benim işim.
Thousands of Americans owned automobiles.
- Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.
I was recently in an automobile accident.
- Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
I was recently in an automobile accident.
- Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
She was killed in an automobile accident.
- Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
He robbed the mail coach.
- O, posta arabasını soydu.
Keep distance from trucks and other vehicles when driving.
- Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.
Fire engines have priority over other vehicles.
- İtfaiye arabalarının diğer araçlara göre önceliği vardır.
Jack explained to me how to change the wheel of the car.
- Jack arabanın tekerleğinin nasıl değiştirileceğini bana anlattı.
A car has one steering wheel.
- Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
Does Tom still drive a station wagon?
- Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?
The motorcycle crashed into a car.
- Motosiklet bir arabaya çarptı.
Tom has three cars and a motorcycle.
- Tom'un üç arabası ve bir motosikleti var.
Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.
- Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.
The baby sleeping in the baby carriage is as cute as an angel.
- Bebek arabasında uyuyan bebek, bir melek kadar sevimli.
Is that your carriage?
- O senin at araban mı?