Fadil's reaction puzzled the investigators.
- Fadıl'ın tepkisi araştırmacıları şaşırttı.
Almost immediately, investigators noticed anomalies.
- Araştırmacılar anomalileri neredeyse hemen fark ettiler.
Researchers say that it's easier to lose weight if you eat three square meals a day.
- Araştırmacılar günde üç doyurucu yemek yersen kilo vermenin daha kolay olduğunu söylüyor.
He said, I plan to become a researcher.
- O, bir araştırmacı olmayı planlıyorum dedi.
The investigators gathered evidence from the crash site.
- Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar.
You really are quite a skillful investigator.
- Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın.
The explorers began to suffer from a severe lack of food.
- Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.
The explorers discovered a skeleton in the cave.
- Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.
Tom is an investigative reporter.
- Tom bir araştırmacı muhabirdir.
Tom is an investigative journalist.
- Tom bir araştırmacı gazetecidir.
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.