They explored the desert in quest of buried treasure.
- Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
The boy succeeded in his quest, guided by the spirit of a squirrel.
- Bir sincap ruhu tarafından yönlendirilen çocuk araştırmasında başarılı olmuştu.
They are going to investigate the affair.
- Onlar olayı araştıracak.
The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
- Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
- Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
He says he will inquire into the matter.
- Konuyu araştıracağını söylüyor.
Tom began to look into the problem as soon as Mary brought it to his attention.
- Tom, Mary onun dikkatini çeker çekmez sorunu araştırmaya başladı.
Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
- Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
In 1497, John Cabot explored Canada.
- 1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.
The hunter explored the appearance of the sky.
- Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.