Turkish - English
Definition of arıtmak in Turkish English dictionary
- purify
- {f} refine
- fine
- to purify, to clean, to cleanse; to refine, to rectify
- clarify
- expurgate
- defecate
- to clean, cleanse, purify
- (Hukuk) to refine
- rarefy; convert
- fine down
- isolate
- depurate
- clean
- rectify
- purge
- {f} rarefy
- sublime
- {f} smelt
- {f} convert
- arıtma
- {i} refinement
- arıtma
- (İnşaat) purify
- arıtma
- refine
- arıtma
- liquidation
- arıt
- {f} purifying
- arıt
- purify
- arıt
- {f} refined
Crude oil is refined at this plant.
-Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
- arıt
- refine
Crude oil is refined at this plant.
-Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
- arıtma
- expurgation
- arıtma
- fining
- arıtma
- {i} purifying
- arıtma
- sublimation
- arıtma
- clarification
- arıtma
- (Hukuk) treatment, refining
- arıtma
- purification, cleaning
- arıtma
- purification
- arıtma
- purification, cleaning; refinement
- arıtma
- decontamination
- arıtma
- (Avrupa Birliği) treatment
A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
-Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.
- damıtarak arıtmak
- rectify
- tuzdan arıtmak
- desalinate
- yıkayarak arıtmak
- leach
- zararlı kimyasal maddeden arıtmak
- decontaminate
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of arıtmak in Turkish Turkish dictionary
- Temizlemek
- Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak
- Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek
- (Osmanlı Dönemi) TERCİL
- arıt
- Bartın Küre Dağları Milli Parkı'nda, mağaralarıyla ünlü bir kanyon
- arıt
- Kastamonu-Bartın Küre dağları milli parkında, mağaralarıyla ünlü bir kanyon
- arıtma
- Arıtmak işi
Related Terms
arıtmak
Hyphenation
a·rıt·makPronunciation
Resimler
History
Favorites