aptallik

listen to the pronunciation of aptallik
Turkish - English

Definition of aptallik in Turkish English dictionary

aptallık
{i} stupidity

Stupidity is also a natural talent. - Aptallık aynı zamanda doğal bir yetenektir.

Stupidity is no excuse. - Aptallık özür değildir.

aptallık
stupidity, foolishness, idiocy, foolery, folly, tomfoolery, crime
aptallık
silliness
aptallık
foolery
aptallık
fatuity
aptallık
foolishness

I'm getting endlessly annoyed by this foolishness. - Bu aptallık tarafından sonsuz bir şekilde rahatsız oluyorum.

Believing everything is weakness, and believing nothing is foolishness. - Her şeye inanmak zayıflıktır ve hiçbir şeye inanmamak aptallıktır.

aptallık
footle; hebetude
aptallık
ineptitude; fooling; crime
aptallık
idiocy
aptallık
folly
aptallık
{i} hebetude
aptallık
{i} crime
aptallık
imbecile
aptallık
tomfoolery
aptallık
cloddishness
aptallık
fatuousness
aptallık
asininity
aptallık
obtuseness
aptallık
feeblemindedness
aptallık
cock
aptallık
insanity
aptallık
{i} ineptitude
aptallık
{i} footle
aptallık
fooling
aptallık
{i} floater
aptallık
jerky
aptallık
vacuous
aptal
silly

It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day. - Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!

aptal
stupid

Everything too stupid to say is sung. - Söylenemeyecek kadar aptalca olan her şey söylenir.

My last husband was really stupid. - Son kocam gerçekten aptaldı.

aptal
foolish

Life is as a box of matches. Treating it cautiously is foolish, not treating it cautiously is dangerous. - Yaşam bir kutu kibrit gibidir. Dikkatli davranırsan aptallıktır. Dikkatli davranmazsan tehlikelidir.

They tried to make each other look foolish. - Onlar birbirlerini aptal göstermeye çalıştılar.

aptallık etmek
play the goat
aptallık etmek
play the giddy goat
aptallık etmek
to fool (around/about), to play the fool
aptallık etmek
to act like a fool
aptallık yapmak
boob
aptal
fool

A fool and his money are soon parted. - Aptal parasının kıymetini bilmez.

A fool and his money are soon parted. - Aptal ve parası çabuk ayrılırlar

aptal
dummy

I thought you were a dummy. - Ben senin bir aptal olduğunu düşünüyordum.

aptal
idiot

His boyfriend is an idiot. - Onun erkek arkadaşı aptal.

Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger. - Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.

aptal
{i} innocent

You're not an innocent girl, are you? - Sen aptal bir kız değilsin, değil mi?

aptal
dumb

The world is full of dumb people. - Dünya aptal insanlarla dolu.

He got tired of being the devil's advocate and now agrees with every idea they suggest, no matter how dumb. - O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.

aptal
thickheaded
aptal
birdbrain
aptal
(Argo) nut
aptal
feebleminded
aptal
witless
aptal
(deyim) goof

You goofed, didn't you? - Sen aptalca davrandın, değil mi?

Tom does do some goofy things. - Tom bazı aptalca şeyler yapıyor.

aptal
(Argo) dumb ass
aptal
barmy
aptal
(Argo) harebrain
aptal
half-wit
aptal
dumb-bell
aptal
crass
aptal
daft
aptal
blockhead
aptal
(Argo) featherbrain
aptal
cockeyed
aptal
(Argo) bird brain
aptal
dunny
aptal
gaby
aptal
fat-head
aptal
imbecile

This imbecile has sharp teeth. - Bu aptalın keskin dişleri var.

aptal
(Argo) rattlebrain
aptal
goosey
aptal
half-witted
aptal
ditzy
aptal
chump
aptal
(Konuşma Dili) dim-wit
aptal
vacuous
aptal
fat-headed
aptal
gobemouche
aptal
twirp
aptal
(deyim) jackass
aptal
asses
aptal
(Argo) flibbertigibbet
aptal
(Konuşma Dili) lamebrain
aptal
(deyim) half-baked
aptal
(Argo) sawney
aptal
dumbed
aptal
(Argo) crank
aptal
besotted
aptal
(Argo) screwball
aptal
ideot
aptal
idiotical
aptal
puddinghead
aptal
(Argo) featherhead
aptal
nidget
aptal
dorky
aptal
nong
aptal
schnook
aptal
(Argo) scatterbrain
aptal
(Argo) jobbernowl
aptal
dork
aptal
(Argo) dumbass

It's better to be alone than with some dumbass by your side. - Yalnız olmak yanında birkaç aptalla birlikte olmaktan daha iyidir.

aptal
(Argo) dweeb
aptal
sheepshead
aptal
(deyim) bozo

What do you say we ditch this bozo and have some fun? - Bu aptaldan kurtulup biraz eğlenmeye ne dersiniz?

aptal
muddleheaded
aptal
(deyim) goose
aptal
(Argo) lunatic
aptal
goofball
aptal
(deyim) hare-brained
aptal
(Argo) schmo
aptal
bird-brained
aptal
(Argo) dingleberry
aptal
(Argo) kook
aptal
(deyim) twat

He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore. - O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.

aptal
asinine
aptal
nit
aptal
sap
aptal
fatheaded
aptal
booby
aptal
obtuse
aptal
stupid person
aptal
dizzy
aptal
zany
aptal
fucker
aptal
tomfool
aptal
dunce
aptal
dense
aptal
unintelligent

Tom is by no means unintelligent. He is just lazy. - Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.

aptal
dunderhead
aptal
ass

Get your ass over here, you idiot! - Çabuk buraya gel, seni aptal!

aptal
crazy

That was a crazy thing to do. - O yapmak için aptalca bir şeydi.

If my parents find out you came over, they could do something crazy. - Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.

aptal
mindless
aptal
lumpish
aptal
feeble
aptal
soft
aptal
clod
aptal
mooncalf
aptal
mutt
aptal
clot

The people all praised the emperor's clothes without telling him the truth so as not to seem stupid, until a little boy said, The emperor is naked! - İnsanların hepsi küçük bir çocuk İmparator çıplak! deyinceye kadar aptal görünmemek için ona gerçeği söylemeden imparatorun giysilerini övdü.

aptal
puddingheaded
Aptal
lame brain
aptal
to fool

Is it hard to fool you? - Seni aptal yerine koymak zor mu?

aptal
duffer
aptal
bunny
aptal
cuckoo
aptal
softhead
aptal
stupid, silly, half-witted, dense, daft, goofy,potty, dozy; fool, idiot, half wit, chump, goof, blockhead, ninny, clot
aptal
simp

Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent. - Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.

I am not so simple as to believe that. - Ona inanacak kadar aptal değilim.

aptal
feeble-minded
aptal
goofy

It sounds a bit goofy. - O biraz aptal görünüyor.

Tom does do some goofy things. - Tom bazı aptalca şeyler yapıyor.

aptal
twit
aptal
inane
aptal
Turkish theat. the character typed as a sycophant
aptal
half witted
aptal
oafish
aptal
lummox
aptal
half wit
aptal
dotty
aptal
simpleton, fool
aptal
gormless
aptal
dumb bell
aptal
twerp
aptal
idiotic

Internet comments are generally idiotic. - İnternet yorumları genellikle aptalca.

It's the most idiotic thing I've seen in my life. - Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.

aptal
fathead
aptal
goon
aptal
{i} drag
aptal
{s} fatuous
aptal
dimwit
aptal
bonehead
aptal
berk
aptal
{i} cretin
aptal
jerk

Tom is obviously a jerk. - Tom açıkçası bir aptal.

Tom called me a stupid jerk. - Tom bana aptal pislik derdi.

aptal
jerky
aptal
puddinghead,ed
aptal
{s} corny
aptal
potty
aptal
josser
aptal
anserine
aptal
fat headed
aptal
halfwitted
aptal
{s} gaga
aptal
blinking
aptal
{s} harebrained
aptal
bird brained
aptal
boneheaded
aptal
softy
aptal
feeble minded
su katılmamış aptallık
plain folly
Turkish - Turkish

Definition of aptallik in Turkish Turkish dictionary

aptallık
Aptal olma durumu veya aptalca iş
aptallık
Aptal olma durumu veya aptalca iş: "Bu hikâye akıl almaz bir aptallıktan başka bir şey değildi."- T. Buğra
Aptallık
keleklik
Aptallık
şabanlık
aptallık etmek
Aptalca davranmak veya aptalca iş görmek
aptal
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak: "Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum."- Y. Z. Ortaç
aptal
Küçümseme ve azarlama bildiren seslenme sözü: "Aptal, senin yerini açıkça söyledim ben."- T. Buğra
Aptal
keş
Aptal
alık salık
Aptal
lala
Aptal
zolot
Aptal
andaval
Aptal
sehi
Aptal
alık
Aptal
şavalak
Aptal
kelek
aptal
Küçümseme belirten seslenme sözü
aptal
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak
aptal
Türk kukla oyununda dalkavuk tipi
aptal
Azarlama sözü
aptallik
Favorites