Nothing is more sad than stupidity and apathy.
- Hiçbir şey aptallık ve kayıtsızlıktan daha üzücü değildir.
Stupidity is riding a bike that doesn't have brakes.
- Aptallık frenleri olmayan bir bisiklete binmektir.
I'm getting endlessly annoyed by this foolishness.
- Bu aptallık tarafından sonsuz bir şekilde rahatsız oluyorum.
Let's not have any more foolishness.
- Hadi daha fazla aptallık yapmayalım.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
It is stupid of you to believe in him.
- Ona inanman aptallıktır.
Why did you say such a stupid thing?
- Neden böyle aptalca bir şey söyledin?
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
They said the deal was foolish.
- Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.
Don't call that student a fool.
- O öğrenciye aptal deme.
A fool and his money are soon parted.
- Aptal parasının kıymetini bilmez.
I thought you were a dummy.
- Ben senin bir aptal olduğunu düşünüyordum.
Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger.
- Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
His boyfriend is an idiot.
- Onun erkek arkadaşı aptal.
You're not an innocent girl, are you?
- Sen aptal bir kız değilsin, değil mi?
Not all blondes are dumb.
- Tüm sarışınlar aptal değildir.
He is too dumb to fear danger.
- O, tehlikeden korkmayacak kadar aptaldır.
You goofed, didn't you?
- Sen aptalca davrandın, değil mi?
Tom looks really goofy today.
- Tom bugün gerçekten aptal görünüyor.
This imbecile has sharp teeth.
- Bu aptalın keskin dişleri var.
It's better to be alone than with some dumbass by your side.
- Yalnız olmak yanında birkaç aptalla birlikte olmaktan daha iyidir.
What do you say we ditch this bozo and have some fun?
- Bu aptaldan kurtulup biraz eğlenmeye ne dersiniz?
He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.
- O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.
Tom is by no means unintelligent. He is just lazy.
- Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.
Get your ass over here, you idiot!
- Çabuk buraya gel, seni aptal!
We're not going to do anything crazy.
- Aptalca bir şey yapmayacağız.
I may be crazy, but I'm not stupid.
- Ben deli olabilirim, ama aptal değilim.
The people all praised the emperor's clothes without telling him the truth so as not to seem stupid, until a little boy said, The emperor is naked!
- İnsanların hepsi küçük bir çocuk İmparator çıplak! deyinceye kadar aptal görünmemek için ona gerçeği söylemeden imparatorun giysilerini övdü.
Is it hard to fool you?
- Seni aptal yerine koymak zor mu?
Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent.
- Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.
I am not so simple as to believe that.
- Ona inanacak kadar aptal değilim.
Tom does do some goofy things.
- Tom bazı aptalca şeyler yapıyor.
Tom does do some goofy things from time to time.
- Tom zaman zaman bazı aptalca şeyler yapıyor.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
Tom called me a stupid jerk.
- Tom bana aptal pislik derdi.
Tom is obviously a jerk.
- Tom açıkçası bir aptal.