Fools rush in where angels fear to tread.
- Aptallar düşünmeden hareket ederler.
Why do fools fall in love?
- Neden aptallar aşık olur?
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
My last husband was really stupid.
- Son kocam gerçekten aptaldı.
It was stupid of you to believe in him.
- Ona inanmakla aptallık ettin.
They tried to make each other look foolish.
- Onlar birbirlerini aptal göstermeye çalıştılar.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
Don't call that student a fool.
- O öğrenciye aptal deme.
A fool and his money are soon parted.
- Aptal parasının kıymetini bilmez.
I thought you were a dummy.
- Ben senin bir aptal olduğunu düşünüyordum.
His boyfriend is an idiot.
- Onun erkek arkadaşı aptal.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
You're not an innocent girl, are you?
- Sen aptal bir kız değilsin, değil mi?
He is the dumbest kid in the class.
- Sınıfta en aptal çocuktur.
Not all blondes are dumb.
- Tüm sarışınlar aptal değildir.
Tom does do some goofy things from time to time.
- Tom zaman zaman bazı aptalca şeyler yapıyor.
It sounds a bit goofy.
- O biraz aptal görünüyor.
This imbecile has sharp teeth.
- Bu aptalın keskin dişleri var.
It's better to be alone than with some dumbass by your side.
- Yalnız olmak yanında birkaç aptalla birlikte olmaktan daha iyidir.
What do you say we ditch this bozo and have some fun?
- Bu aptaldan kurtulup biraz eğlenmeye ne dersiniz?
He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.
- O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.
Tom is by no means unintelligent. He is just lazy.
- Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.
Get your ass over here, you idiot!
- Çabuk buraya gel, seni aptal!
We're not going to do anything crazy.
- Aptalca bir şey yapmayacağız.
If my parents find out you came over, they could do something crazy.
- Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
The people all praised the emperor's clothes without telling him the truth so as not to seem stupid, until a little boy said, The emperor is naked!
- İnsanların hepsi küçük bir çocuk İmparator çıplak! deyinceye kadar aptal görünmemek için ona gerçeği söylemeden imparatorun giysilerini övdü.
Is it hard to fool you?
- Seni aptal yerine koymak zor mu?
I am not so simple as to believe that.
- Ona inanacak kadar aptal değilim.
Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent.
- Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.
Tom looks really goofy today.
- Tom bugün gerçekten aptal görünüyor.
Tom does do some goofy things.
- Tom bazı aptalca şeyler yapıyor.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
Tom called me a stupid jerk.
- Tom bana aptal pislik derdi.
Tom is obviously a jerk.
- Tom açıkçası bir aptal.