It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
- İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
Tom did a very foolish thing.
- Tom çok aptalca bir şey yaptı.
When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
Everything too stupid to say is sung.
- Söylenemeyecek kadar aptalca olan her şey söylenir.
I'm ashamed to ask you such a silly question.
- Size böyle aptalca bir soru sorduğum için utanıyorum.
He often asks silly questions.
- O, sık sık aptalca sorular sorar.
It's so stupidly easy.
- Bu çok aptalca kolay.
I know it's crazy, but it's true.
- Bunun aptalca olduğunu biliyorum ama bu doğru.
We're not going to do anything crazy.
- Aptalca bir şey yapmayacağız.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
She behaved quite foolishly.
- O, oldukça aptalca davrandı.
Tom behaved quite foolishly.
- Tom çok aptalca davrandı.