Geçen ekim ayında onaylandı.
- It was approved last October.
Bazı değişiklikler hariç olmak üzere, proje onaylandı.
- Except for some modifications, the project was approved.
O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
- He said the treaty must be approved as written.
Annem sonunda planımızı onayladı.
- My mother finally approved of our plan.
Tom bunu kabul etmek zorunda.
- Tom has to approve this.
İngiltere ile anlaşmayı onaylamak için Senato hızlı davrandı.
- The Senate acted quickly to approve the treaty with Britain.
Tüm delegeler, onu onaylamak için oy verdi.
- All the delegates voted to approve it.
Planı onaylayacak gibi görünmüyorlar.
- They don't seem to approve of the plan.
Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.
- Both houses of Congress approved Jefferson's proposal.
İspanya antlaşmayı onayladı.
- Spain approved the treaty.
Babam, evliliğimi asla onaylamayacak.
- Father will never approve of my marriage.
Kumar oynamayı gerçekten tasvip etmiyorum
- I don't really approve of gambling.
Üslubunu her zaman tasvip etmiyorum.
- I don't always approve of his methods.
Tom'un kabul edeceğini sanmıyorum.
- I don't think Tom would approve.
Antlaşma kabul edildi.
- The treaty was approved.
They approved of the political institutions.
His account . . . approves him a man of thought.
We approve the measure of the administration, for it is an excellent decision.
... FDA-approved pill, which you take, which Wi-Fis out the ...
... iOS only lets you run the code that's been approved by Apple. Android lets you tick a ...