Bu çukuru bir şeyle doldurmak zorundayız.
- We've got to fill this hole with something.
Tüm yapmanız gereken bu formu doldurmak.
- All you have to do is fill in this form.
Bu sicil kartını doldurun lütfen.
- Fill out this registration card, please.
Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum.
- I had my car filled up at the service station at the corner.