Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Tolerans kötülüğe uygulandığında bir suç olur.
- Tolerance becomes a crime when applied to evil.
Bugünün nazari matematiği yarının tatbikî matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.
Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır.
- Botany is an applied science.
Bugünün kuramsal matematiği yarının uygulamalı matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.
O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.
- She applied what she had learned in class to the experiment.
Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
- If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
Bir vize için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for a visa.
O işe başvurmak için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşmuyorum.
- I don't speak French well enough to apply for that job.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
- The final value theorem does not apply if the system is not stable.
Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
- Can we apply this rule in this case?
Many of them don't know it, but almost a third of the inmates are eligible to apply for parole or work-release programs.
I applied myself to him for help.
... applied for a job at a Lancome counter at a department store. ...
... My background is partially in public health and partially in applied mathematics. ...