Tom kayıtları tahrif ettiği için görünüşte suçlu.
- Tom is apparently guilty of falsifying records.
Onun için görünüşte o sorumlu.
- He is apparently responsible for it.
Anlaşılan ben evlatlığım.
- Apparently I'm adopted.
Anlaşılan, onu yapan kişi Tom.
- Apparently, Tom is the one who did that.
Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.
- Apparently, Tom doesn't like Mary.
Belli ki o adam bizi yanıltıyor.
- The man is apparently deceiving us.
Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
- Tom apparently didn't do what he said he would do.
Tom görünüşe göre geçen kış Boston'daydı.
- Tom was apparently in Boston last winter.
Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi.
- Tom was apparently very convincing.
Görünüşe bakılırsa, Tom, Mary ve John'un düğününe gitmek istemiyordu.
- Tom apparently didn't want to go to Mary and John's wedding.
Görünüşe bakılırsa Tom henüz kirasını ödemedi.
- Tom has apparently not yet paid his rent.
Apparently they are going to contact the adoption agency and see if they can locate that child. .
A man may be apparently friendly, yet malicious in heart.
... APPARENTLY IT CAN COOK. ...
... Apparently in 2010, one could claim [INAUDIBLE] ...