apart from

listen to the pronunciation of apart from
English - Turkish
dışında

Birkaç imla hatasının dışında, o iyi bir evrak. - It's a good paper, apart from a few spelling mistakes.

Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir. - Apart from the cost, it will take long to build the bridge.

-den başka
den ayrı
bir kenara bırakırsak
-den gayrı
sarfınazar edilirse
-den ayrı olarak
den başka
-i bir kenara bırakırsak
ile beraber
ile birlikte
bir yana
bunun yanısıra
bundan başka
başka

Ebeveynlerinden başka hiç kimse onu çok iyi tanımıyor. - Apart from his parents, no one knows him very well.

Kız kardeşimden başka, ailem televizyon izlemez. - Apart from my sister, my family doesn't watch TV.

sayılmazsa, sarfınazar edilirse, bir yana: He's a good man, apart from his drinking. İçki içmesini saymazsak iyi bir adam
-den ayrı
ayrıca
gayr
sarfınazar
sayılmazsa
apart
ayrı

O, ebeveynlerinden ayrı yaşıyor. - He lives apart from his parents.

Nasıl çalıştığını anlamak için ayrı şeyler almayı isterim. - I like to take things apart to see what makes them tick.

apart
birbirinden ayrı: The two
apart
parçalar

Ne yazık ki bütün şey parçalara ayrıldı. - Unfortunately, the whole thing fell apart.

Çocuk radyoyu parçalara ayırdı. - The boy took the radio apart.

apart
başka

Kız kardeşimden başka, ailem televizyon izlemez. - Apart from my sister, my family doesn't watch TV.

Bu daire, binadaki herhangi başka birinden daha büyüktür. - This apartment is bigger than any other one in the building.

apart
bir yanda
apart from this
bundan başka
apart
parçalar halinde
apart
uzakta

Tom benim yerimden uzakta olmayan bir apartmanda yaşıyor. - Tom lives in an apartment not far from my place.

Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır. - For many books, the covers are too far apart.

apart
uyuşmayan
apart
bölüm bölüm
apart
bağsız
apart
ayrılmış
apart from this
bundan başka,bundan ayrı
apart
parça parça

Şeyler parça parça oluyor. - Things are coming apart.

apart
set apart ayırmak
apart
müstakil bir şekilde
apart
drift apart sürüklenmek uzaklaşmak
apart
bağımsız olarak
apart
bir tarafa
apart
tedricen ayrı düşmek
English - English
except for; besides

All right, but apart from the sanitation, the medicine, education, wine, public order, irrigation, roads, a fresh water system, and public health, what have the Romans ever done for us? - Life of Brian.

barring
With the exception of; besides: Apart from a few scratches, the car was undamaged
besides, except for, in addition to
apart

A handful of examples apart, an English preposition precedes its complement.

apart from

    Hyphenation

    a·part from

    Turkish pronunciation

    ıpärt fırm

    Pronunciation

    /əˈpärt fərm/ /əˈpɑːrt fɜrm/

    Etymology

    [ &-'pärt ] (adverb.) 14th century. Middle English, from Middle French a part, literally, to the side.

    Common Collocations

    apart from this

    Videos

    ... the world apart from America. ...
    ... ALAN RUSBRIDGER: Apart from The Guardian. ...
Favorites