English - Turkish
Definition of anything that can be chosen in English Turkish dictionary
- choice
- ekstra
- choice
- seçiş
- choice
- iyi seçilmiş
- choice
- çok iyi
- choice
- seçilmiş kişi/şey
- choice
- kaliteli
- choice
- seçim
Hayatta zorluk seçimdir.
-The difficulty in life is the choice.
Hiç kimse seçime karşı çıkmadı.
-No one opposed the choice.
- choice
- {s} kalburüstü
- choice
- {i} seçkinler
- choice
- {i} seçilen şey
- choice
- seçilen/seçilmiş kişi/şey
- choice
- {i} seçme hakkı
Bana bu konuda seçme hakkı bırakmıyorsun.
-You leave me no choice in the matter.
Sana bir seçme hakkı veriyoruz.
-We're giving you a choice.
- choice
- choiceness seçkin oluş
- choice
- seçme/seçim/seçenek
- choice
- {i} şık
- choice
- {i} seçkin sınıf
- choice
- {i} seçme
Sana bir seçme hakkı veriyoruz.
-We're giving you a choice.
Bana bu konuda seçme hakkı bırakmıyorsun.
-You leave me no choice in the matter.
- choice
- sert/iyi seçilmiş/seçkin
Related Terms
English - English
Definition of anything that can be chosen in English English dictionary
- choice
anything that can be chosen
Hyphenation
a·ny·thing that Can be cho·senTurkish pronunciation
enithîng dhıt kın bi çōzınPronunciation
/ˈenēˌᴛʜəɴɢ ᴛʜət kən bē ˈʧōzən/ /ˈɛniːˌθɪŋ ðət kən biː ˈʧoʊzən/
Resimler
History
Favorites