anything resembling a pinnacle; a lofty peak; a pointed summit

listen to the pronunciation of anything resembling a pinnacle; a lofty peak; a pointed summit
English - Turkish

Definition of anything resembling a pinnacle; a lofty peak; a pointed summit in English Turkish dictionary

pinnacle
{i} zirve

O şu anda durdurulamaz fakat sorun onun kariyerinin zirvesinde ne kadar kalacağıdır. - He's unstoppable right now but the question is how long he can remain at the pinnacle of his career.

İnsan gerçekten yaratılışın zirvesi midir yoksa sadece bir hilkat garibesi midir? - Is man really the pinnacle of Creation, or just a freak of nature?

pinnacle
en yüksek çekit
pinnacle
sivri tepeli kule
pinnacle
{i} doruk
pinnacle
{i} doruk, tepe, zirve
pinnacle
kule/zirve
pinnacle
bina ve duvar üzerine süs için yapılan sivri tepeli kule
pinnacle
sivri tepeli kule yapmak
pinnacle
en yüksek nokta veya devir
pinnacle
{i} tepe nokta
pinnacle
en yüksek noktaya ulaştırmak
pinnacle
{i} mim. bina üzerindeki sivri tepeli kule
English - English
pinnacle
anything resembling a pinnacle; a lofty peak; a pointed summit
Favorites