English - Turkish
Definition of anything owned that has monetary value in English Turkish dictionary
- asset
- varlık
Sen benim için değerli bir varlıksın.
-You're a valuable asset to me.
Leyla'nın mal varlıkları donduruldu.
-Layla's assets were frozen.
- asset
- {i} değerli bir nitelik/erdem/beceri
- asset
- {i} değerli şey
- asset
- değerli bir nitelik
- asset
- (Ticaret) paraya çevrilebilir servet
- asset
- kazanç
- asset
- (Ticaret) malvarlığı
- asset
- beceri
- asset
- mal
Leyla'nın mal varlıkları donduruldu.
-Layla's assets were frozen.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
-He has over a million dollars in assets.
- asset
- değerli nitelik
- asset
- servet
- asset
- yararlı
- asset
- kıymetli vasıf
- asset
- (isim) varlık, değerli şey, mal, mülk
- asset
- kıymetli şey
Related Terms
English - English
Definition of anything owned that has monetary value in English English dictionary
- asset
anything owned that has monetary value
Hyphenation
a·ny·thing owned that has mon·e·ta·ry val·ueTurkish pronunciation
enithîng ōnd dhıt hız mänıteri välyuPronunciation
/ˈenēˌᴛʜəɴɢ ˈōnd ᴛʜət həz ˈmänəˌterē ˈvalyo͞o/ /ˈɛniːˌθɪŋ ˈoʊnd ðət həz ˈmɑːnəˌtɛriː ˈvæljuː/
Resimler
Favorites