Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about her family.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Senin için her şeyi yapacağım.
- I will do anything for you.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything at all there?
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.
- Let me know if you are in need of anything.
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
- I am quite willing to do anything for you.
Tom hiç bir şey yapmak istemiyor.
- Tom doesn't want to do anything at all.
Hiç bir şeyi asla önceden tahmin edemem.
- I can never predict anything.
Tom başka bir şeye yapamayacak kadar çok yorgun olduğunu söyledi.
- Tom said that he was too tired to do anything else.
Eğer yanımda olsan başka bir şeye ihtiyacım olmaz.
- If you are by my side, I don't need anything else.
Bilakis, büyükbabam eskisinden daha mutlu görünüyor.
- If anything, my grandfather seems happier than before.
Bilakis, benim yeni işim eski işimden daha zor.
- If anything, my new job is harder than my old one.
That isn't anything like a car.
I would not do it for anything.
I don't want anything else.
My way, your way, anything goes tonight!.
I didn't see nothing. .
I know nothing about her.
- I don't know anything about her.
He eats nothing more than fruit.
- He doesn't eat anything except fruit.
Do you think she's fat? ―Oh, no. If anything, she's skinny..
One more song about movin’ along the highway / Can’t say much of anything that's new.
... Most of them can't be used for anything useful. ...
... do anything you want to it, even if it gores the ox of the person who sold it to you. DRM ...