Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

any viscous substance, as gilder's varnish

listen to the pronunciation of any viscous substance, as gilder's varnish
English - Turkish

Definition of any viscous substance, as gilder's varnish in English Turkish dictionary

size
büyüklük

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir. - Asia is roughly four times the size of Europe.

Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir. - Our school was not the same size as yours.

size
Boyut

Bu ayakkabılardan benim boyutumda olanından sizde var mı? - Do you have these shoes in my size?

Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır. - A person's heart is approximately the same size as their fist.

size
ölçü

Tom'un bel ölçüsünün ne olduğunu düşünüyorsun? - What do you think Tom's waist size is?

Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor. - Tom doesn't know what Mary's shoe size is.

size
ebat

Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir. - They are manufactured in various sizes.

Bu elbise, üç ebatta gelir. - This dress comes in three sizes.

size
büyüklük, boyut boyut
size
{f} büyüklüğüne göre ayırmak
size
fi
size
{i} önemli miktar
size
{f} sertleştirmek (şapka)
size
Sığa
size
aharlamak
size
haşıl
size
ahar
size
hacim
size
cesamet
size
istenilen ebatta kesip biçmek
size
{i} (ayakkabı için) numara; (elbise için) beden; (şişe/kutu için)boy: What size shoe do you want? Kaç numara ayakkabı
size
size upkdili
size
(fiil) büyüklüğüne göre ayırmak, çirişlemek, tutkallamak, sertleştirmek (şapka)
English - English
size