Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Senin için her şeyi yapacağım.
- I will do anything for you.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
- Don't you have anything smaller than that?
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
- I am quite willing to do anything for you.
Bu şimdiye kadar gördüğüm hiç bir şeye benzemiyor.
- That doesn't look like anything I've ever seen.
Misako hakkında hiç bir şey duydun mu?
- Do you ever hear anything about Misako?
That isn't anything like a car.
I would not do it for anything.
... But here's where the magic starts because any thing that ...