English - Turkish
Definition of any of various objects multiplied together to form some whole in English Turkish dictionary
- factor
- etmen
O kesinlikle bir etmendir.
-That's certainly a factor.
Onlar burada bir fabrika inşa etmenin çok pahalı olacağını düşündü.
-They thought it would be too expensive to build a factory here.
- factor
- (Tıp) Bir olayın sonuca varmasında rolü olan yardımcı madde, amil,f aktör, etken, etmen
- factor
- kahya
- factor
- (Ticaret) üretim finansörü
- factor
- emsal
- factor
- finansör üretimde
- factor
- (Ticaret) ticari temsilci
- factor
- Çarpanlarına ayırmak
- factor
- (isim) faktör, değişken, etmen, öğe, eleman, etken, kalıtımsal özellik taşıyan gen, aracı kuruluş, finansör (üretimde), kâhya [İsk.], çarpan, katsayı, tambölen
- factor
- {i} çarpan
- factor
- etken,unsur
- factor
- {i} eleman
- factor
- (İnşaat) etken, faktör
- factor
- bir firmaya borç para veren kimse
- factor
- komisyon alarak satış yapan kimse
- factor
- {i} aracı kuruluş
- factor
- çarpanlara ayır
- factor
- {i} değişken
- factor
- {i} katsayı
Related Terms
English - English
Definition of any of various objects multiplied together to form some whole in English English dictionary
- factor
any of various objects multiplied together to form some whole
Hyphenation
a·ny of va·ri·ous objects mul·ti·plied to·geth·er to form some wholeTurkish pronunciation
eni ıv veriıs ıbceks mʌltıplayd tıgedhır tı fôrm sʌm hōlPronunciation
/ˈenē əv ˈverēəs əbˈʤeks ˈməltəˌplīd təˈgeᴛʜər tə ˈfôrm ˈsəm ˈhōl/ /ˈɛniː əv ˈvɛriːəs əbˈʤɛks ˈmʌltəˌplaɪd təˈɡɛðɜr tə ˈfɔːrm ˈsʌm ˈhoʊl/
Resimler
History
Favorites