Mutlu ol ve başka soru sorma... bu en iyisi.
- Be happy and don't ask any more questions...that is best.
Başka sürprizler istemiyorum.
- I don't want any more surprises.
Ben pizzayı spagettiyi sevdiğimden daha çok sevmiyorum.
- I don't like pizza any more than I like spaghetti.
Daha çok öğrencinin gelmek istediğini sanmıyorum.
- I don't think any more students want to come.
Artık onu, içmekten alıkoymalıyız.
- We have to stop him from drinking any more.
Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
- Mary decided never to see him any more.
Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
- I didn't want to spend any more time trying to convince Tom to study French.
Tom Boston'da gerektiğinden daha fazla zaman geçirmek istemedi.
- Tom didn't want to spend any more time than necessary in Boston.
Biraz daha yersem, hasta olacağım.
- If I eat any more, I'll be sick.
Bizim daha fazla gönüllüye ihtiyacımız yok ama biz biraz daha fazla para kullanabiliriz.
- We don't need any more volunteers, but we could use some more money.
Artık seni sevmiyorum.
- I don't love you anymore.
Artık onu sevmiyorum.
- I don't like him anymore.
Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
- I can't take it anymore! I haven't slept for three days!
Bu sıcak havaya daha fazla katlanamıyorum.
- I just can't stand this hot weather anymore.
Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
- Tom became aware that he was no longer alone anymore.
Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
- I won't talk to you anymore.
He's no longer the wholesome Chamber of Commerce bigshot we used to know in the olden days, Doc, he's bad shit anymore.
They don't make repairable radios any more.
I don't like Braques any more than I like Picasso.
I just misspelled my own name! Could I be any stupider?.
... more--any more, essentially, violations of human rights take place on the streets of ...
... going to be any more. ...