Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

any article or separable part of one's assets

listen to the pronunciation of any article or separable part of one's assets
English - Turkish

Definition of any article or separable part of one's assets in English Turkish dictionary

asset
varlık

Leyla'nın mal varlıkları donduruldu. - Layla's assets were frozen.

Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir. - This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.

asset
{i} değerli bir nitelik/erdem/beceri
asset
{i} değerli şey
asset
değerli bir nitelik
asset
(Ticaret) paraya çevrilebilir servet
asset
kazanç
asset
(Ticaret) malvarlığı
asset
beceri
asset
mal

Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var. - He has over a million dollars in assets.

Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti. - Tom put all of his assets in a blind trust.

asset
değerli nitelik
asset
servet
asset
yararlı
asset
kıymetli vasıf
asset
(isim) varlık, değerli şey, mal, mülk
asset
kıymetli şey
English - English
asset