Midesi dipsiz bir çukur gibi görünüyordu.
- His stomach seemed a bottomless pit.
Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı.
- The demon grabbed my sister and, with howling laughter, cast her into a bottomless pit.
Mağaranın içi zifiri karanlık.
- It's pitch black inside the cave.