She is the athletic trainer.
- O atletizm antrenörüdür.
With a good trainer, the swimmer is bound to win.
- İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.
A good coach trains this team.
- İyi bir antrenör bu takımı eğitir.
The coach considers Bob a good player.
- Antrenör Bob'ı iyi bir oyuncu olarak düşünüyor.