(Askeri) HAVA SAVUNMA TOPÇUSU: Düşman hava araçlarının yerlerini tespit etmek, ateş açıp bu araçları tahrip etmek için kullanılan ve kara veya deniz araçları üzerinde bulunan silahlar ile malzemeye verilen ad. Bunlar arasında, hava savunma top ve otomatik topları, otomatik silahlar, karadan ve deniz araçlarından havaya atılan güdümlü füzeler, roketler, baraj balonları vardır. Buna "flak" de denir
(Askeri) HAVA SAVUNMA TOPÇU KOMUTANLIĞI: Bir karargah bataryası ile iki veya daha çok hava savunma topçu tugayından oluşan ve yurtiçi bölgede veya menzil sahasında bulunan komutanlık. Bu karargah, ast birlikleri, idari ve taktik bakımdan kontrol eder ve Hava Kuvvetlerinin en büyük taktik ve idari teşkili olan hava kuvveti (air force) 'ne tekabül eder
(Askeri) HAVA SAVUNMA TOPÇUSU İSTİHBARAT HİZMETİ: Hava savunma topçusu ateş birliklerine lüzumlu haber verme ve ikaz hizmetini sağlamak ve düşman hava kuvvetlerinin faaliyeti hakkında sıhhatli bilgi elde etmek için, hava savunma topçu birlikleri tarafından kurulan hizmet. Bu hizmet; radarları, gözetleme postalarını ve lüzumlu muhabere irtibat tesislerini ihtiva eder
(Askeri) HAVA SAVUNMA TOPÇUSU İRTİBAT SUBAYI: Koordinasyon veya irtibat temini için diğer bir sınıfta çalışan hava savunma subayı. Örneğin; bir Taktik Hava Kontrol Merkezinde görevli hava savunma subayı gibi
(Askeri) HAVA SAVUNMA TOPÇU OKULU: Hava savunma topçu komutanlığına bağlı olan ve hava savunma topçusuna ait teknik ve taktik konularla ve sahra hizmeti ile öğretmenlik hususlarında şahıslara öğretim yaptıran okul
(Askeri) HAVA SAVUNMA TOPÇUSU ATEŞ KONTROL DURUMU: Hava savunma ateşinde kontrol durumu. Bu kontrol durumu iki türlüdür: (a) Yeşil ateş kontrol durumu (control green) : Dost tayyarelerin bölge içinde bulunduğunu ve taarruz etmedikçe veya düşman olduğu kesin şekilde anlaşılmadıkça, herhangi bir tayyareye ateş açılmayacağını ifade eder, (b) Sarı ateş kontrolü (control yellow) : Bölge içinde hiçbir dost tayyarenin uçmadığını ve kesin tanıma halleri dışında, görülen tayyarelere ateş açılabileceğini ifade eder. Bu kontrol başlamadan önce, dost tayyarelerin bölgeden tamamen uzaklaşmaları icap eder
(Askeri) HAVA SAVUNMASI: Hava savunma toplarını, otomatik silahları ve roketleri, yerden havaya atılan güdümlü füzeleri, baraj balonlarını ve hava savunma topçusunu istihbarat hizmetini içine alan ve yerden veya denizden havaya doğru yapılan her türlü savunma hareketleri
(Askeri) HAVA SAVUNMA TOPU: Özellikle tayyarelere karşı kullanılmak üzere imal edilmiş top. Bu toplara, çok kolaylıkla yan ve yükseliş verilebilir. Uzun menzilleri vardır ve en büyük nişangah açılarıyla ateş yapabilirler
(Askeri) HAVA SAVUNMA SUBAYI: Bir komutanlığın özel karargahına mensup ve komutan ile erkanına, hava savunmasıyla ilgili konularda fikir veren şahıs. Bu subay, genellikle, komutanlığa ait hava savunma topçusunun da komutanıdır
(Askeri) UÇAKSAVAR HAREKAT MERKEZİ: 1. Bir uçaksavar komutanının taktik karargahı. 2. Hava savunması için bilgi toplamak ve kıymetlendirmek ve istihbaratı dağıtmak üzere kurulan ve ast birlikler üzerindeki harekat kontrolünün icrasında vasıta olan teşkilat
(Askeri) HAVA SAVUNMA HAREKAT SUBAYI: Bir savunmada iş gören bütün hava savunma birlikleri komutanının temsilcisi olan ve hava savunma harekat merkezinde bütün hava savunma harekatına nezaret eden subay
(Askeri) HAVA SAVUNMA HAREKAT ODASI: Bir hava savunma topçusunun muharebe karargahı. Bu oda; hava savunma topçu istihbarat hizmetinin toplama, kıymetlendirme ve yayma merkezidir. Buna "antiaircraft operations center" de denir
Artillery piece fired from the ground or shipboard in defense against aerial attack. They were first used in combat in World War I, when field artillery were converted to antiaircraft use by mountings that enabled them to fire nearly vertically. Range finders and searchlights, developed in the 1920s and '30s, increased their effectiveness. Advances in World War II included rapid-firing and automatic weapons, radar for target tracking, and radio-operated fuses. British and U.S. forces used a 40-mm gun that fired ammunition to a height of 2 mi (3.2 km). Heavier guns, up to 120 mm, were used against high-flying bombers. For most of the war, the most effective was the German 88-mm Fliegerabwehrkanone; its abbreviated name, flak, became a universal term for antiaircraft fire. With the introduction of guided missiles in the 1950s and '60s, heavy antiaircraft guns were phased out, though lighter radar-guided automatic guns remained effective against low-flying aircraft and helicopters