Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
- Another ten minutes' walk brought us to the shore.
Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
- Each house is within shouting distance of another.
Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- In the end she chose another kitten.
Neden bunu bir daha denemiyoruz?
- Why don't we give this another try?
Buna bir daha bakmanı istiyorum.
- I'd like you to take another look at this.
Bu tamamıyla farklı bir konu.
- That's a horse of another colour.
Bir kelime başka dilden ödünç alındığı zaman, sık sık aynı anlama sahip olarak başlar; ancak her iki dilde de sürekli kullanımı ile, şimdi ayrı kelimeler farklı çağrışımları artırabilir.
- When a word is borrowed from another language, it frequently begins by having the same meaning; but with continued use in both languages, the now separate words may accrete disparate connotations.
Otobüsler art arda ayrıldı.
- The buses left one after another.
O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
- She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold.
Bu kitabı başka bir tanesiyle değiştirmek istiyorum.
- I'd like to exchange this book for another one.
Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
- I don't like this room. May I have another one?
Sana bir tane daha alayım.
- Let me buy you another one.
Size bir tane daha alabilir miyim?
- Can I get you another one?
Sen kendi suçlarını hatırladığında, başka birininkini unutursun.
- When you remember your own crimes, you forget another's.
Başka biri için yer var mı?
- Is there space for another person?
Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.
- Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
Onlar bunu bir başka gün bitirecekler.
- They'll finish this another day.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
- When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
- I don't like this. Show me another.
Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.
- It is one thing to promise, and another to perform.
Her ev diğerine yakındır.
- Each house is near another.
Fadıl asla başka birisine zarar veremez.
- Fadil can never hurt another person.
Birinin kaybı bir başkasının kazancıdır.
- One man's loss is another man's gain.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
- When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
1979 , Micheal Ende , The Neverending Story , p.53 , ISBN 0140386335.
... another position, become reemployed. ...
... Of course, we had another one in 2009, Typhoon Morakot. ...