another name for chessmen

listen to the pronunciation of another name for chessmen
English - Turkish

Definition of another name for chessmen in English Turkish dictionary

material
{i} madde

Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder. - Japan imports various raw materials from abroad.

Gemi Endonezya'dan ham madde taşıyor. - The ship transports raw materials from Indonesia.

material
materyal

Mary bir materyalisttir. - Mary is a materialist.

Bir kitap için materyal topluyor. - She is collecting material for a book.

material
{i} malzeme

Malzemeleri Malezya'dan alırız. - We get the materials from Malaysia.

Bu malzeme kolayca esner. - This material stretches easily.

material
maddi

Ben maddi kazançla ilgilenmiyorum. - I am not interested in material gain.

Onlar ona hem maddi hem de manevi destek verdiler. - They gave him both material and spiritual support.

material
gereçler
material
(sıfat) maddi, maddeci, maddesel, bedensel, gerekli, zaruri
material
gereç
material
özdek
material
"to" ile değgin
material
materials science maddelerin kullanım ve niteli
material
özdeksel
material
{s} maddesel

Antik dönem Gnostikleri maddesel dünyanın içkin olarak kötücül olduğuna inanıyorlardı. - The ancient Gnostics believed that this material world was innately malevolent.

İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi. - After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.

material
etkili
material
mühim
material
{s} maddeci

Senin gerçekliğe bakışın fazla maddeci. - Your view of reality is too materialistic.

Çok fazla maddecilikle büyüdün ve şimdi komşularını kıskanıyorsun. - You grew up with too much materialism, and now you envy your neighbours.

English - English
material