Turkish - English
Definition of anot in Turkish English dictionary
- anode
Tom doesn't understand the difference between a cathode and an anode.
-Tom bir katot ve anot arasındaki farkı anlamıyor.
- positively charged electrode (Electricity); positive pole
- anode artıuç
- positive electrode
- plate
- anod
- positive pole
- anot akımı
- anode current, plate current
- anot açıklığı
- anode aperture
- anot bataryası
- B battery
- anot bataryası
- anode battery, plate battery
- anot bükümü
- anode bend, bottom bend
- anot dağılması
- anode dissipation
- anot detektörü
- anode detector
- anot devresi
- anode circuit
- anot devresi
- plate circuit
- anot direnci
- anode resistance
- anot doyması
- anode saturation
- anot düşüşü
- anode drop, anode fall
- anot empedansı
- anode impedance
- anot gerilimi
- anode voltage
- anot kızıllığı
- anode glow
- anot potansiyeli
- anode potential
- anot terminali
- anode terminal
- anot verimi
- anode efficiency
- anot yükü
- plate load
- anot çözeltisi
- anolyte
- anot ışıltısı
- anode glow
- anot ışınları
- anode rays
- kurban anot
- sacrificial anode
- disk anot
- disk anode
- karbonlu anot
- carbonized anode
- tutucu anot
- holding anode
- yardımcı anot
- auxiliary anode
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of anot in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) yun. Pozitif elektrot. Bir elektrolitte, elektrik akımının içeri girdiği iletken uç
- Pozitif elektrot
- Bir elektrolitte akımın geçmesini sağlayan metal uçlardan artı yüklü olanı
- Bir elektroliz aygıtındaki artı kutup
- Bir elektrolitte elektrik akımının gelip bağlandığı ve içeri girdiği uç, artı uç
anot
Hyphenation
a·notPronunciation
Resimler
History
Favorites