Tom iyi bir iş bulamıyor gibi görünüyor.
- Tom can't seem to find a decent job.
Oraya uygun elbiselerle gitsen iyi olur.
- You had better go there in decent clothes.
Kabul edilebilirler ve edilemezler arasında ince bir çizgi vardır.
- There's a fine line between what's acceptable and what's not.
Tom'un davranışları kabul edilebilir değildi.
- Tom's behavior wasn't acceptable.