Must I remind you that Ann is also my middle name?.
Oh, it makes such a difference. It looks so much nicer. When you hear a name pronounced can't you always see it in your mind, just as if it was printed out? I can, and A-n-n looks dreadful, but A-n-n-e looks so much more distinguished. --.
Mother always gets up early in the morning.
- Anne her zaman sabahları erken kalkar.
The baby needs its mother.
- Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
- Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
This is his maternal grandfather.
- Bu onun anne tarafından büyük babası.
When you speak Shanghainese with your mum, I only understand a few words, so I can't join in the conversation.
- Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
My mum likes tea very much.
- Annem çayı çok sever.
Mummy, what is Santa Claus's address? I want to send him a letter.
- Anne, Noel Babanın adresi nedir? Ona bir mektup göndermek istiyorum.
Mummy, could you give me money to buy sweets?
- Anne, bana şekerleme satın almam için para verebilir misin.
Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
- Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
My mom doesn't speak English very well.
- Annem İngilizce'yi çok iyi konuşamaz.
How many eggs did mammy buy?
- Annen kaç tane yumurta aldı?
Mammy, you are an exploiter!
- Anne, sen bir sömürücüsün!
Mama, is it okay if I go swimming?
- Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
Mama had a crippled face.
- Anne felçli bir yüze sahipti.
Your mamma's so fat, she'd break London Bridge.
- Senin annen o kadar şişmanki, Londra Köprüsü'nü çökertiyordu.
All moms should breastfeed their children.
- Bütün anneler çocuklarını emzirmeli.
All moms should breastfeed their kids.
- Bütün anneler çocuklarını emzirmeli.
Mothers often pamper their children.
- Anneler çoğunlukla çocuklarını şımartırlar.
God could not be everywhere, therefore he created mothers.
- Tanrı her yerde olamazdı . Bu yüzden anneleri yarattı .
Mammy, you are an exploiter!
- Anne, sen bir sömürücüsün!
Mama, is it okay if I go swimming?
- Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
Mary is on maternity leave.
- Mary annelik iznindedir.
Maternal love is greater than anything else.
- Anne sevgisi her şeyden daha büyüktür.