Tom'un çekici olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is charming.
Ne çekici bir kızsın!
- What a charming girl you are!
Ne cazibeli bir çift!
- What a charming couple!
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı.
- Our neighbour bought himself a charming horse.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
- Tom is charming and irresistible.
Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
- My brother gave me a charming baby doll.
Tom'un sevimli olduğunu inkar edemezsin.
- You can't deny that Tom is charming.
Kate kız kardeşi kadar büyüleyici.
- Kate is as charming as her sister.
Şu bebeğin büyüleyici gözleri var.
- That baby has charming eyes.
She always conducted herself honorably and gracefully.
- Sie benahm sich immer ehrenhaft und anmutig.
We must learn to meet adversity gracefully.
- Wir müssen lernen, Widrigkeiten anmutig zu begegnen.