anlatılma

listen to the pronunciation of anlatılma
Turkish - English

Definition of anlatılma in Turkish English dictionary

anlat
{f} recount

He recounted the accident to me as if he had seen it with his own eyes. - O bana kazayı kendi gözleriyle görmüş gibi anlattı.

Here he began to recount his misfortune in detail. - Burada o, talihsizliğini ayrıntılı olarak anlatmaya başladı.

anlat
tell
anlatılmak
told
anlatılmak
run
anlatılmak
explained
anlat
commentate
anlat
{f} telling

You are telling it second hand, aren't you? - Onu dolaylı olarak anlatıyorsun, değil mi?

Tom isn't good at telling jokes. - Tom fıkraları anlatmada iyi değildir.

anlat
narrate

Kemal Tahir narrates the occupation days of Istanbul in 1920s in his book named The People Of The Slave City. - Kemal Tahir Esir Şehrin İnsanları isimli kitabında İstanbul'un 1920'li yıllardaki işgal günlerini anlatır.

The documentary was narrated by Morgan Freeman. - Belgesel Morgan Freeman tarafından anlatıldı.

anlat
{f} recounting
anlatılmak
to be told; to be explained
Turkish - Turkish
Anlatılmak işi
anlatılmak
Anlatma işine konu olmak: "Sana nasıl anlatılır / Sensiz hayatın boşluğu."- O. S. Orhon
anlatılmak
Anlatma işine konu olmak
anlatılma
Favorites