The lectures included lengthy digressions on topics ranging from the professor's dog to the meaning of life.
He recounted the accident to me as if he had seen it with his own eyes.
- O bana kazayı kendi gözleriyle görmüş gibi anlattı.
He recounted his unusual experiences.
- Sıradışı deneyimlerini anlattı.
You are telling it second hand, aren't you?
- Onu dolaylı olarak anlatıyorsun, değil mi?
There is no telling what will happen next.
- Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
Kemal Tahir narrates the occupation days of Istanbul in 1920s in his book named The People Of The Slave City.
- Kemal Tahir Esir Şehrin İnsanları isimli kitabında İstanbul'un 1920'li yıllardaki işgal günlerini anlatır.
The documentary was narrated by Morgan Freeman.
- Belgesel Morgan Freeman tarafından anlatıldı.