anlaşılır

listen to the pronunciation of anlaşılır
Turkish - English
understandable

It's perfectly understandable. - Bu kesinlikle anlaşılır.

intelligible
comprehensible

A dictionary makes words comprehensible. - Bir sözlük sözcükleri anlaşılır hale getirir.

lucid
perceptible
apparent
clear

Mary's sentences are clear and easy to translate. - Mary'nin cümleleri çevrilmek için kolay ve anlaşılırdır.

He speaks passable French, but he is clearly more fluent in German. - O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı.

cognoscible
decipherable
inferable
unequivocal
clear, lucid, intelligible, comprehensible
exoteric
pellucid
apprehensible
direct
straightforward
decided
fluent

He speaks passable French, but he is clearly more fluent in German. - O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı.

(Ticaret) plain
transparent
conceptive
cognisable
articulate
cognizable
perspicuous
decipher
panetrable
anlaşılır biçimde
clearly

He speaks passable French, but he is clearly more fluent in German. - O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı.

This clearly hasn't been proofread. - Bu anlaşılır biçimde düzeltilmedi.

anlaşılır biçimde
understandably

Tom was understandably angry. - Tom anlaşılır biçimde kızgındı.

anlaşılır biçimde
directly
anlaşılır biçimde
exoterically
anlaşılır iletişim
(Hukuk) comprehensive communication
anlaşılır olmak
come home
anlaş
(Bilgisayar) negotiate

Attempts to negotiate a peace treaty failed. - Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.

The next step was to negotiate terms of a peace treaty. - Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.

kolay anlaşılır
pellucid
kolay anlaşılır
plain
kolay anlaşılır
(Konuşma Dili) clear cut
anlaş
cotton up to
anlaş
agree with

Tom and I usually agree with each other. - Tom ve ben genellikle birbirlerimizle anlaşırız.

I've got to agree with Tom on this one. - Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.

anlaş
concur
anlaş
{f} handshake
anlaş
{f} handshaking
anlaş
{f} assent
anlaş
concurring
eksik fakat anlaşılır tümce kullanma
ellipse
eksik fakat anlaşılır tümce kullanma
ellipsis
kısa ve anlaşılır konuşmak
chop one's words
zor anlaşılır
slippery
Turkish - Turkish
beliğ
(Osmanlı Dönemi) MAYU'KAL
anlaşılır
Favorites