Bu tür bir kanepe satın almak istemiyorum.
- I don't want to buy this kind of sofa.
Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir.
- My brother is rich enough to buy a car.
İnsanlar bütün gece bana içki ısmarlamaktadır.
- People have been buying me drinks all night.
Sana bir içki ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to buy you a drink.
Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
- I want to buy a pair of ski boots.
Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
- I never go out without buying something.