anderweitig

listen to the pronunciation of anderweitig
German - Turkish
başka, diğer, öteki; başka tarafta
English - Turkish

Definition of anderweitig in English Turkish dictionary

otherwise
aksi takdirde

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.

Ben koştum ve koştum, aksi takdirde geç kalabilirdim. - I ran and ran; otherwise I might have been late.

elsewhere
başka bir yere

Arabamı başka bir yere park etmiş olmalıyım. - I must have parked my car elsewhere.

O, başka bir yere alışverişe gitti. - She went shopping elsewhere.

otherwise
ayrıca
otherwise
başka

Başka türlü yapamazdım. - I could not have done otherwise.

Tom'u başka türlü ikna etmeye çalıştım. - I tried to convince Tom otherwise.

otherwise
bunun dışında

Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu. - Otherwise he had nothing to add.

Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı. - The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.

otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
elsewhere
başka yere başka yerde
elsewhere
başka bir yer

Suçlama başka bir yerde yatıyor. - The blame lies elsewhere.

Tom başka bir yerde gerekli. - Tom is needed elsewhere.

elsewhere
başka yerde

Belli ki Tom'un aklı başka yerde. - Tom's mind is obviously elsewhere.

Ne söylediğime dikkat etmiyorsun. Aklın başka yerde. - You're not paying attention to what I'm saying. Your mind is elsewhere.

otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll miss the train.

Acele etsen iyi olur, yoksa geç kalacaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll be late.

elsewhere
başka yere

İşini başka yere götür. - Take your business elsewhere.

Arabamı başka yere park etmiş olmalıyım. - I must have parked my car elsewhere.

otherwise
(zarf) yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla