anderenfalls

listen to the pronunciation of anderenfalls
German - Turkish
(anderenfalls) yoksa; aksi takdirde; Kriegst du es, dann glitt ~ kommst du wieder hierherl Verdiler ne älä, yok ver- mediler döner gelirsin
English - Turkish

Definition of anderenfalls in English Turkish dictionary

otherwise
aksi halde

O sıkı çalıştı; aksi halde sınavda başarısız olurdu. - He worked hard; otherwise he would have failed in the examination.

Ben hastaydım, aksi halde toplantıya katılırdım. - I was ill, otherwise I would have attended the meeting.

otherwise
aksi takdirde

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I am busy; otherwise I would accept your invitation.

Acele etsen iyi olur, aksi takdirde randevun için geç kalacaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll be late for your appointment.

otherwise
ayrıca
otherwise
başka

Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum. - Now that I am a teacher, I think otherwise.

Tom'u başka türlü ikna etmeye çalıştım. - I tried to convince Tom otherwise.

otherwise
bunun dışında

Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın. - Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting.

Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı. - The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.

otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
otherwise
başka türlü

Ben onun iyi bir kitap olduğunu düşünmüştüm fakat Jim başka türlü düşündü. - I thought it was a good book, but Jim thought otherwise.

Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum. - Now that I am a teacher, I think otherwise.

or else
aksi takdirde
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll miss the train.

Yollarını kaybettiler, yoksa çoktan varmış olurlardı. - They lost their way; otherwise, they would have arrived long ago.

otherwise
başka bakımlardan
or else
aksi halde

Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız! - Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!

or else
yoksa

Adımına dikkat et, yoksa bagajda yoculuk yapacaksın. - Watch your step, or else you will trip on the baggage.

Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız. - Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.

or else
yoksa: Go now or else you'll miss the train. Şimdi git, yoksa treni kaçıracaksın
otherwise
(zarf) yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla
German - English
or else
otherwise
failing which
anderenfalls
Favorites