ancient, original, native, formal

listen to the pronunciation of ancient, original, native, formal
English - Turkish

Definition of ancient, original, native, formal in English Turkish dictionary

primitive
{i} ilk insan
primitive
{i} primitif
primitive
ilkel

Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır. - If you are a member of a primitive community and you wish to produce, say, food, there are two things that you must do.

İlkel toplumlarda takas kullanılmıştır. - In primitive societies barter was used.

primitive
{s} basit
primitive
{s} ilk

Büyü, ilkel toplumda önemli bir rol oynar. - Magic plays an important part in primitive society.

İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı. - Primitive calculating machines existed long before computers were developed.

primitive
(isim) ilk insan, primitif, yapmacıksız ve kendi kendini yetiştirmiş ressam, kök sözcük
primitive
kurala bağlı olmayıp işitilerek öğrenilen kelime
primitive
(Tıp) Gelişmemiş, ilkel, basit, iptidai (toplum v.s.)
primitive
{s} ilk çağa ait
primitive
evvelki
primitive
kaba
primitive
türetilmemiş
primitive
{i} kök sözcük
primitive
eski usul
primitive
ilkel sanata benzer resim yapa
primitive
(Tıp) Ham, kaba, işlenmemiş
English - English
{a} primitive