Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ancient, old

listen to the pronunciation of ancient, old
English - Turkish

Definition of ancient, old in English Turkish dictionary

antique
antik

Bu antika saat bin dolar değer. - This antique clock is worth one thousand dollars.

Mavi araba, antikadır. - The blue car is antique.

antique
{i} antika

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim. - I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.

Tom antikalar toplar. - Tom collects antiques.

antique
eski zamanlara ait
antique
antika eşya
antique
eski moda
antique
eskilik
antique
eski zaman işi
antique
bir çeşit matbaa harfi
antique
sanatta eski Yunan ve Roma uslubu
antique
antiqueness antikalık
antique
{i} eski sanat eseri
antique
{s} antik, ilk çağlardan kalma
antique
eski devirlerden kalma
antique
(Mimarlık) antik antika
English - English
{a} antique
ancient, old
Favorites