Turkish - English
Definition of anayasa in Turkish English dictionary
- constitution
The people who live in Japan must act according to the Japanese country constitution.
-Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.
We must preserve our peaceful constitution.
-Bizim barışçıl anayasamızı korumamız gerekir.
- basic law
- law constitution
- organic law
- anayasa konseyi
- (Politika, Siyaset) conseil constitutionnel
- anayasa maddesi
- bylaw
- anayasa maddesi
- by law
- anayasa mahkemeleri
- constitutional courts
- anayasa mahkemesi
- (Politika, Siyaset) constitution court
- Anayasa Mahkemesi Yargıcı
- (Kanun) Supreme court justice
- anayasa güvencesi
- constitutional guarantee
- anayasa mahkemesi
- constitutional court
- anayasa hükümleri
- (Kanun) provisions of constitution
- anayasa ile kısıtlanan krallık
- constitutional monarchy
- anayasa komisyonu
- (Politika, Siyaset) constitutional committee
- anayasa mahkemesi
- supreme court
That matter was decided by the Supreme Court.
-O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi.
The Supreme Court overturned a previous decision.
-Anayasa Mahkemesi, önceki kararını bozdu.
- anayasa mahkemesi başkanı
- (Kanun) constitutional court president
- anayasa tahditleri
- (Politika, Siyaset) constitution limitations
- anayasa tarihi
- constitutional history
- anayasa çıkarmak
- issue a constitution
- anayasalar
- constitutions
- sivil anayasa
- (Kanun) civil constitution
- esnek anayasa
- flexible constitution
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of anayasa in Turkish Turkish dictionary
- Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Teşkilât-ı esâsiye
- (Hukuk) HUKUKU ESASİYE
- (Hukuk) KANUNİ ESASİ
- kanunuesasi
- Teşkilatıesasiye Kanunu
anayasa
Hyphenation
a·na·ya·saPronunciation
Resimler
History
Favorites