anarşi̇

listen to the pronunciation of anarşi̇
Turkish - English

Definition of anarşi̇ in Turkish English dictionary

anarşi
{i} anarchy

While the civil war went on, the country was in a state of anarchy. - İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.

Their country is threatened by anarchy. - Ülkeleri anarşi ile tehdit edilmektedir.

anarşi
absence of laws and government
anarşi
lawlessness
anarşi yanlısı
anarchist
anarşi
(Sosyoloji, Toplumbilim) anarchism
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) yun. Başıboşluk. Din ve nizam tanımamak. Din ve nizam düşmanlığı. Birden başıboş kalmak. Başta hükümet olmamak. Hükümetinin otoritesi kalmamış olan bir milletin durumu. (Bak: Ye'cüc ve me'cüc)(Bir Müslüman mümkün değil, başka bir dine girip, ya Hiristiyan ve Yahudi, hususan bolşevik gibi olmak... Çünkü; bir İsevi Müslüman olsa, İsâ aleyhisselâmı daha ziyade sever. Bir Musevi Müslüman olsa, Musa aleyhisselâmı daha ziyade sever. Fakat bir Müslüman Muhammed Aleyhissalâtü Vesselam'ın zincirinden çıksa, dinini
anarşi
Siyasi ve idari kurumlardaki çözülme sonucunda devlet denetiminin kalmaması durumu, başsızlık, erksizlik
anarşi
Başıboşluk, kargaşa
anarşi
Kargaşa, başıboşluk: "Babamın ölümünden sonra kalabalık evimiz bir anarşi devresi geçirmişti."- R. N. Güntekin
anarşi
Kargaşa, başıboşluk
anarşi
Karışıklık, kargaşa
Anarşi
(Hukuk) KAOS
anarşi̇
Favorites